25 Aralık 2017 Pazartesi

GEYİK DESENLİ ÇANTA

       
            Merih ablanın etkinliği için dikip, onda gördüğünüz çantamla merhaba arkadaşlar.
Aslında pek çok yayın hazırlanmayı beklerken, geyik desenli el çantam  yeni yıl öncesi zamana uygun olur diye düşündüm.



      Kumaş boyaları ile stencil kullanarak pratik desenler yapılabiliyor. Malum burası küçük yer, ha deyince istediğini bulamazsın. Bulamam da benim aklıma düştü yapmam lazım.
Gidip Sinan beyin atölyesinden geyik aşırdığım 😊😊 , sonrada onlarla baskı uygulaması yaptığımdan beri bekleyen  buluşum çantamla yerini buldu.



 Astar için geyik desenli kırmızı poplin tercih edildi, iç cep ve etiket ihmal edilmedi.


Sonra geyikler ait oldukları doğayla buluşturuldu.


                                                 Elçik ve püskül detayı unutulmadı.


              Elim değmişken iki tane dikeyim deyip, ped cüzdanları ihmal edilmedi.

                   Bu güzel çantalarım satışta, almak isterseniz bana ulaşabilirsiniz.



Ve size bir geyikli çanta daha, instagram hesabıma çekilişim var, katılın şansınızı deneyin.
                                                             tık tık

     Hepinizin yeni yılını şimdiden kutluyorum, geyiklerim kadar mutlu olun .😊😉

10 Aralık 2017 Pazar

EV YAPIMI SUCUK

       Hepimizin dilinden düşmeyen sözlerden biri ' Hiç bir şeyin tadı eskisi gibi değil'
Öyle çünkü bitkiler, hayvanlar doğal koşullarda yetiştirilmiyor. Bir de üstüne endüstriyel üretim eklenince işin tadı iyice kaçıyor. Dayanıklık süresini artırmak için eklenen katkı maddeleri ile sağlığımızı tehdit altında. Hal böyle olunca mümkün olduğunca  kendi yaptığımız gıdaları tüketmeye çalışıyoruz.
 Zeytin kurma işi eşime ait, bu sene pekmez yaptım harika oldu. Narından- kirazına çeşit çeşit sirkeler yaptım hepsi şifa kaynağı ( anlatacağım inşallah). Yufkayı, erişteyi annem yapar sağ olsun. Bahçemizde yetiştirdiğimiz domateslerin tadı bir başkadır.
 Yani emek verirsen karşılığını alırsın. Bizde öyle yapıyoruz, sucuğumuzu da  6 senedir kendimiz yapıyoruz. Daha önce yapım aşamalarını paylaşmıştım buradan bakabilirsiniz.



Benim sucuklar şuan kurumakta yapalı 1 hafta oldu.

Hadi bakalım' armut piş ağzıma düş' demiyoruz sucuk yapıyoruz.
 Hiç olmazsa 1 kğ etle deneyin aradaki farkı görün; daha pişerken  çocukluğumdaki sucuk kokusu diyeceksiniz. Deneyenlerden dönüş bekliyorum ona göre  😊 😉



1 Aralık 2017 Cuma

YENİ YIL ETKİNLİĞİ



Merhabalar,  biz yine yola çıktık Tülin teyzeye gidiyoruz.😊😊
Geçen sene kargocular bizi  istediğimiz yere götürmedi evimize geri gelmiştik.


Arkadaşlar  sevgili Tülin hanım  yeni yıl etkinliği başlattı . Ona göndereceğiniz hediyeler Lösev, Serçev aracılığı ile  lösemili ve seraplal palsili çocuklara verilecek. O masum yüzlerde tebessüm olacak. Ben Şeker kızlarım ve işlemeli patiklerimle etkinliğe katılıyorum.

Sizlerde nasıl katkı sağlarım diyorsanız,Tülin hanımın bloğundaki paylaşımı ziyaret edin lütfen.

   http://bulutgolgesi.blogspot.com.tr/2017/11/isgnzla-kalpleri-bir-kez-daha-aydnlatr.html 

Hediyelerinizi gönderirken de Ptt kargoyu tercih edin. Yoksa geçen sene gönderdiklerim gibi eve gelebilir.

Sevgiyle kalın..
Not.( Bloğumu yeni takibe alan arkadaşların blog adresleri açılan sekmede görünmüyor, o yüzden dönüş yapamıyorum. Lütfen gerekli düzeltmeleri yapın arkadaşlar)

6 Ekim 2017 Cuma

OLAY ..OLAYY....

     Merhabalar arkadaşlar, düzensiz uzun aralıklarla yapılan yayınlar ve nihayetinde Mevlüde'nin  etkinliği için 2 yıl önce diktiğim pançonun fotoğrafları ile karşınızdayız. Herhalde rekor sürede paylaşımla blog dünyasının rekorlar kitabına girmeyi hak etmişimdir.

 Aslında etkinliğin hemen sonrası kuzusu fotoğrafları göndermişti, ben onları beğenmeyip yayına almamıştım.
 Bu kez arkadan gelen ışık mışık demeden artık yayınlamak lazım öyle değil mi Mevlude!!!!😊











                Hatırlarsanız bir de kürk yakası vardı pançonun, istenildiğinde takıp çıkartılabilen.



            Ve etek; Annenin 25 sene önceki eteği.. Zaman çabuk geçiyor değil Mİ ??

17 Ağustos 2017 Perşembe

ŞAL PROBLEMİ


      Merhabalar, size muhteşem görüntülerle geldim.
      Birde şal problemim var . Çocukluğumuzda okuldaki dolmak bilmeyen havuz problemlerini sonraki yıllarda çocuklarımızla   çözmekten gınaa gelmişti.
 Benim şalın hikayesi de tam problemlik, bakalım kim doğru cevabı verecek, doğru cevabı bilene şalı hediye etsem mi acaba? .... 😊 😉

Blogcu arkadaşlar bilirler kaplumbağa hızında işler yaptığımı. Özellikle tığ işlerinin tamamlanması aylarca sürer. Çünkü oğlumun özel eğitim seansları sırasında veli odasında onu beklerken örerim.
Öyle olunca bir türlü bitmez....
 Bilin bakalım şalı ne kadar sürede tamamladım ?


     Geçen sene yaz sonu başladığım şalı, haftada 2 saat süre örerken ip biterse, 3 ayda ipin gelmesini bekleyip aynı hızla örmeye devam edersem şal kaç ayda tamamlanmıştır?

 Bunun cevabını ben bilmediğime göre kimse bilemez...😊 😏
O zaman şal kuzusunun olsun....
Hani şalı verecektin diyenlere grafiği vereyim. İster kaplumbağa hızıyla örün ister tavşan...




                                 


         Bahçedeki filbahrinin dallarında sonra lavantalarımla bol bol fotoğraflar çektim size
         buyurun seyreyleyin.


     




























Bu güzel lavantalar , bahçede ekecek yer kalmadığı için kapı önüne ektiğim lavanta dallarının ürünü.








            O lavanta dallarıyla önce şal çekimi yapıldı sonra kurutulup demet yapıldı.


 Evimizin bir üst sokağında iş arkadaşım kaplumbağaya  rastladım.
Benim şalı ördüğüm gibi ağır adımlarla karşı tepeye ilerliyordu.
Aslında nasıl gittiğinin çokta önemi yoktu.

Kaplumbağa dağı aşmış mı? Aşmış
Ben şalı bitirmiş miyim? Bitirmişim.

                                                   ......................................

    Daha önce ördüğüm tığ işi çalışmaların bir kısmını  instagram sayfamda paylaştım.
Merak edenler buradan takip edebilir.
 Aynı zamanda yeni diktiğim çantalar,  dekupaj yumurtalar, sirke merakıyla yapılan yeni denemelerim orada, hobi severlere duyurulur.
                                              Hoşcakalın, sevgiyle kalın.
,

10 Temmuz 2017 Pazartesi

ANA-KIZ

                                   1 Aylık aradan sonra tekrar merhabalar...


Ben diyeyim ana-kız siz deyin abla -kardeş
Bayramda elbiselerimizi giydik sizin için pozlar verdik.
Verdik vermesine bir türlü size kavuşamadık.
Benim işim narin, bugün olmazsa yarın...
Kısmet bugünmüş...



Kuzusunun elbisesini daha  önce yayına almıştım.
Tekrar hatırlayalım;  Filli empirme kumaş, kalıp türkanaözgü,
Etek uçları üçgen kesim parçalı, bedene oturan üst kısım belden korsaj,
 arka ve ön  v yaka.



 Benim elbise , boydan parçalı yine empirme kumaş,
 Kalıp; 1995- Aralık Burda sayısı , model nosunu not almamışım.
Kol kalıbında değişiklik yapıldı.
Modeli o kadar çok sevdim ki aynı kalıptan 3 elbise diktim daha da dikeceğim...


                        Etekleri savurmak için çocuk olmaya ne gerek...
                         Bayram geçti gülerek...



 Eeee bahçede poz vermesek eksik kalır....

 
                                 Bu ifade neyi anlatır ?? 😊 😊



                 
                                   Gecikmeli olsa da bayram ikramımızı  da yapalım.



Ev yapımı erik suyu, su böreği, kıvrım ve kömbe ikramımız olsun.
Aaaa unutmadan dantel örtüm en gözde işlerimden...
                                               ..................................................


                       Gül sezonu boşa geçmedi, şerbet, reçel ve gül suyu yapıldı....


                      Her gördüğüne gözü düşer, süt reçeli kahvaltıda güzel gider...

                                                Eee Türkan tarifleri nerede? 😊 😋

16 Haziran 2017 Cuma

ELBİSEYE GELLL ELBİSEYEEE

       Her birine ayrı başlık atayım diye beklemekten biriken bebek elbiseleri niyahet huzurunuzda.
En son yaptığıma ayrı başlık atayım diyorum, o ayrı güzel oldu. Bakıp akıp seviyorum çocukların oyuncaklarla oynadığı gibi


İlk elbisenin roba kısmı makine örgüsü. Annemden rica ettim hoop beş dakikada ördü. Örgüyü kumaş gibi kullanıp penye ile astarladım. Sonra dikimi süslemeleri yapıldı.Tokalar ihmal edilmedi.
 Tombiş bebişin donuna ne demeli😊😊
 


       Diğer elbiselerin tığ kısmını komşum  torunları için örmüş . Biri 5 yaşında diğerleri üçüz, eder 4 torun, biri iki hediye ederim derken cıvıl cıvıl elbiseler çıktı ortaya







  Bunlar büyük torunun, biri prenses elbisesi olacakmış o yüzden uzun, sonradan pembe düğmelerde dikildi. Prenses hanım çok beğenmiş, güle güle giyilsin.

10 Haziran 2017 Cumartesi

MİMOZA İŞLEMELİ KEÇE ÇANTA



        Mimoza işlemeli  keçe kumaştan çanta dikildi, İstanbul bahçe parklarından önce kendi bahçemizde gezmeye çıktı.
 İlk pozu çam ağacının gövdesini sarmış sarmaşıklar arasında verdi.
 Çam ağacının yaşı 60 yılı aşmış tam senesini bilemiyoruz. Sinan beyin dedesi daha o dünyada yok iken Kafkas dağlarına olan özleminden olacak  bahçeye çam ağacı ekmiş. Dallarında kumrular yuva yapar, serçeler sabah akşam koro halinde serenat verirler bizlere...
Gövdesi dibine ektiğim iki dal sarmaşık, sarıp sarmalamış ağacı. Sanki onu korumak ister gibi..
   Merih ablanın bir paylaşımı olmuştu 'serçeler ses verin' diye, gerçi mecazi anlamda kullanmıştı ama bizim serçeler böyle ses veriyor sizlere... tık tık



  Kağnı arabasının ahşap kısmı zamanla çürüyüp yok oldu, kalan tekerler dekor olmuş bahçemize..
Kim bilir kaç ata koşuldu, hangi yollarda ne yükler taşıyıp yorgun düştü, çam ağacının gölgesinde dinlenmekte.
 Eskiye özlem midir acaba?? küpler , sepetler göz önünde tutulur.
 Unutulmadınız baş köşedesiniz...Zaten sizin verdiğiniz tadı vermiyor camlar, plastikler...


Küçücük bir kaç dal alıp ekersin, o dallar duvar olur, çit olur. Yazın ayrı yeşil kışın ayrı yeşil...
Sen yeter ki toprağa bir ver,  o on verir yüz verir sana...



                                                    Yenilenmiş tazecik çimler...



                                                Taş duvarlar, haseki küpeleri

 
                           Filbahrinin dalları arasındayız bu kez...
   Çalı türü bitki, mayıs sonu gibi açar buralarda, kokusunun yasemine benzediğini söylenir.
 Ben hiç yasemin görmediğim için bilemiyorum... Sanki biraz hanımeli biraz beyaz zambak, hafif, huzur veren bir kokusu var çiçeklerinin...



    Sağ alt köşedeki haseki küpesi beton arasından toprağa tutunmuş,
    inatla sana güzellikler vereceğim  der gibi...

 
                            Ve nihayet  İstanbul park- bahçelerindeyiz.

    Çantayı kimseye haber etmeden gönderdim ne oldu?
    Mevlüde'den kurtulabildik mi? Tabii ki kurtulamadık.😊😊
     Kuzusu çantayı alınca instagramda paylaşmış.
Mevlude: konum at Sema çantayı almaya geliyorum. demez mi!!! 😊😊😊

 Kuzusuna diktiğim her şeye  matrak yorumlarıyla göz koyan, kargoların önünü kesen çılgın kadından yine kurtulamadık...😊😊😊

                                 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...